Avrupa’nın en iyi patikaları

Salfeiner See rotasının başlangıç noktası Sportplatz Grinzens’tir. Güzel bir ormanda ve dar patikaların üzerinde oldukça dik bir tırmanışla başlar ve sizi doğanın ortasında bir başınıza bırakır.Tırmanış oldukça diktir ama çok uzun değildir. Figlsteig’ten sadece 3 km sonra,yaklaşık 1950 metrede Figl zirvesine ulaşırsınız.

Buradan, Inntal ve vadisinin manzarası nefes kesicidir. Hava neredeyse her zaman iyidir ve size Kalkkögel’den devasa Nordkette’ye kadar her yönde etkileyici bir manzara sunar. Zirveden birkaç adım uzaklaşınca, dağın zirvelerini bir ayna gibi yansıtan destansı Salfeiner See gölüne ulaşırsınız. Küçük göl oldukça sığ olduğundan, yeterince cesursanız ayağınızı sokabilirsiniz. Ardından, 12 km boyunca uzanan rotayı takip ederek zirveden aşağı inmeyi tercih edebilirsiniz. Alternatif olarak, Grinzens’e dönmeden önce 2150 metrelik Grieskogel zirvesine doğru koşabilirsiniz.

 

 

ROTANIN UZUNLUĞU
VE TAMAMLAMAK İÇİN GEREKEN SÜRE

Rotanın toplam uzunluğu, yaklaşık 1200 metre rakım değişimiyle yaklaşık 15 kilometredir. Saatte 7 km hızla rotayı tamamlamak iki saat sürer.

ZORLUK

Ekstra dik tırmanıştan dolayı zorluk seviyesi ortadır. Yeni başlayanlar için Parkplatz Salfeinersee’de başlayıp biten ve toplamda sadece 7 km uzunluğunda daha kolay bir seçenek de mevcuttur.

KOŞMAK İÇİN YILIN EN İYİ ZAMANI

Bu rotanın en güzel zamanı, doğanın yeniden uyandığı ve güneşin Innsbruck şehrinin üzerinde yükseliği bahar zamanıdır. Salfeiner See’de fotoğraf çekmek veya ayaklarınızı sularına sokmak için zaman ayırın. Yazın giderseniz, yola gün doğarken çıkmanız önerilir. Böylece, oraya ulaştığınız zaman zirve hala serin olacaktır.

ROTADA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

“Manzara fantastiktir ve Salfeiner See tıpkı bir tablo gibi görünür.”

Bütün güzel manzaralar arasında, bu rotanın kalbimde özel bir yeri vardır. Büyük yarışlar veya meydan okumalardan önce kendimi yenileyebileceğim ve zihnimi boşaltabileceğim sessiz ve gizli yerimdir. Endişeli, gergin veya üzgün olduğumda burada koşarım çünkü güzel şeyler görür ve doğanın karşısında kendimi ufacık hissederim. Adeta ruhun ilacı gibidir. Innsbruck Alpine K110’u, Transalpine Yarış Etabını ve UTMB Dünya Şampiyonasındaki Nice Cote d‘Azur’u kazanmadan önce buradaydım. Bu patikayı sakinleşmek ve hazırlanmak için kullanırım. Defalarca kez geldiğim bir yer olmuştur.

Başlangıç noktası Güney Fransa'daki küçük bir balıkçı limanı olan Callelongue'dur. Bölgedeki ana yolun burada bitmesi nedeniyle “Marsilya'da dünyanın sonu” olarak anılıyor.

Yolun ilk bölümü sahil şeridini takip ediyor ve Calanques Milli Parkı'nın şüphesiz en güzel kısımlarından biri.

Buradan itibaren büyük kaygan kayaların, yarı teknik tırmanışların ve inişlerin olduğu oldukça çeşitli bir parkur var.

Yolu dilediğiniz yöne doğru takip edebilirsiniz. Derelerin etrafından geçip l’Homme Mort Yaylası’na dönmeyi seviyorum. Daha sonra Croix de Marseilleveyre zirvesine çıkıp burayı Béouveyre'deki ikinci zirveye bağlayıp bu muhteşem limana doğru yola çıkıyorum.

 

 

ROTA UZUNLUĞU
VE TAMAMLANMASI İÇİN GEREKLİ SÜRE

Hangi rotayı kullandığınıza ve parkurun ne kadar teknik olduğuna bağlı olarak değiştiği için süreyi tahmin etmek zordur.

Tipik döngüm yaklaşık 10 km'dir. Saatte 7 km gibi orta bir hızda tamamlanması yaklaşık bir saat 30 dakika sürecektir.

ZORLUK SEVİYESİ

Zorluk seviyesi orta düzeydedir çünkü koşucuların bu patikada basılan zemine odaklanmaları gerekir. Ayrıca yazın oldukça sıcak olabilir, bu da koşuyu daha da zorlaştırır.

YILIN EN İYİ ZAMANI

İlkbahar ve sonbahar, sıcaklıkların ılımlı olması nedeniyle bu rotayı koşmak için yılın en iyi zamanlarıdır.

Yaz mevsimini tercih ettiğimi itiraf ediyorum çünkü sonunda yüzebiliyorum ve günler uzun olduğu için daha uzun süre koşabiliyorum.

ROTA ÜZERİNDE GÖRÜLECEK ÖNEMLİ YERLER

“A noktasından B noktasına her şey güzel!”

Bu rota gerçek bir mücevher ve manzara açısından her şeyi sunuyor. Dereleri, faunayı ve bitki örtüsünü ve biraz şansla yunusları göreceksiniz.

Bu çok muhteşem! Cap Canaille ve Marsilya'ya bakan 360 derecelik panoramayla manzaralar olağanüstü.

Etkinlikler için en iyi yerlerden biri olduğundan Calanques Milli Parkı'nı her zaman seveceğim. Koşmaya, tırmanmaya, yüzmeye, dağ bisikletine binmeye ve sevdiğim insanlarla önemli anları paylaşmaya başladığım yer burası.

Her şeyden önce burada keşif sonsuzdur. Küçüklüğümden beri bu patikalar beni bekliyordu gibi hissediyorum!

Chemin de l'Energie tırmanışının başlangıç noktası Fransa'nın güneydoğusundaki Saint-Étienne-de-Tinée'de bulunuyor.

Vens Gölleri'ne doğru hafif bir tırmanışın ardından rota, Deniz Alpleri'nin en güzel manzaralarına sahip bazı kısımlarından geçen bir balkon patikasını takip ediyor.

Patikaya Chemin de L'Energie adı verildi çünkü 1921 yılında bir hidroelektrik projesi kapsamında inşa edilmişti. Ancak İkinci Dünya Savaşı'nın çıkması nedeniyle bu proje hiçbir zaman tamamlanamadı. Bugünlerde bunun üzerinde çalışabildiğimiz için oldukça şanslıyız!

 

 

ROTA UZUNLUĞU
VE TAMAMLANMASI İÇİN GEREKLİ SÜRE

Saint-Étienne-de-Tinée'den rotanın uzunluğu yaklaşık 20 km'dir. Saatte 5 km gibi orta bir hızda tamamlanması yaklaşık dört saat sürecektir.

ZORLUK SEVİYESİ

Özellikle parkurun sonundaki ekstra dik yokuşlar ve inişler nedeniyle zorluk seviyesi orta düzeydedir.

YILIN EN İYİ ZAMANI

Bu rota ilkbahar ve sonbaharda koşmak için en güzel olan rotadır. Vens Gölleri'nde oturup yılın bu zamanlarındaki güzel manzaraları seyretmek için fazladan zaman ayırmak isteyebilirsiniz.

ROTA ÜZERİNDE GÖRÜLECEK ÖNEMLİ YERLER

Vens Gölleri muhteşem bir durak noktasıdır.

Bitişte Vens Gölleri'nde mola vermenizi ve yerel yaban hayatını görmeye çalışmanızı tavsiye ederim. Yeterince şanslıysanız buna dağ keçileri, dağ keçileri veya kurtlar dahil olabilir.

Ayrıca koşunun sonunda biraz yakıt almak için göl kulübesinde bir şeyler atıştırabilirsiniz. Aksi halde yolun tamamı nefes kesicidir. Manzaralar tek kelimeyle muhteşem!

Bu muhteşem manzaraların ve yaban hayatının yanı sıra, bu rota benim günlük koşum olduğundan kalbimde özel bir yere sahip. Kendimi evimde hissettiğim ve tamamen güvende hissettiğim bir yer.

Sessiz, vahşi ve enerji verici bir yer olduğu için hoşuma gidiyor. Büyük yarışlarımdan hemen öncesinde pillerimi şarj edebileceğim bir yer gibi.

"Kutsal ormanlar"dan geçen rotanın başlangıç noktası, Toskana Apeninleri'ndeki küçük bir kasaba olan Badia Prataglia'dır. Yoğun "Foreste Casentinesi" Milli Parkı'nın derinliklerine inen bir tırmanışla başlıyor.

Bir dizi yükseliş ve iniş sizi sakin yerlere ve ormanın her tarafına yayılmış olan çeşitli su kaynaklarına kadar götürür.

Rota sizi uzun bir teknik inişle başlangıç köyüne geri getirmeden önce antik ve sessiz Camaldoli Hermitage'den de geçeceksiniz.

 

 

ROTA UZUNLUĞU
VE TAMAMLANMASI İÇİN GEREKLİ SÜRE

Bu döngüsel rotanın uzunluğu yaklaşık 1500 m yani yaklaşık 25 km'dir. Saatte 7 km gibi orta bir hızla bu rota yaklaşık üç saat 30 dakikada tamamlanabilir.

ZORLUK SEVİYESİ

Tüm rota boyunca birbirini takip eden uzun tırmanış ve inişler nedeniyle zorluğu orta düzeydedir.

YILIN EN İYİ ZAMANI

Bu kursu yürütmek için en uygun zaman güzel güneşli bir gün olarak Haziran başıdır. Ormanın kalın ağaçlarının arasından güneş ışınlarını görmek baş döndürücü, huzur verici bir ışık yaratır.

ROTA ÜZERİNDE GÖRÜLECEK ÖNEMLİ YERLER

Büyülü bir orman rotası.

9 km civarında, Camaldoli adı verilen antik bir dinlenme yerinin yanından geçiyorsunuz. Bu yolun her adımını büyülü kılan bu yer ile ilgili pek çok efsane vardır.

Bu rota benim için özel çünkü evim, her zaman antrenman yaptığım ve yürüdüğüm yer.

Üstelik ilk patika koşusu yarışımın rotasıydı. Oraya her gittiğimde güzelliği karşısında büyüleniyorum.

Bu, Porthtowan'dan Cornwall'daki St Agnes'e gidiş-dönüş içeren bir rota. Güneybatı sahil yolunun en sevdiğim kısmı. Ben buna “Mekke Patikası” adını verdim.

Başlangıç noktası Porthtowan Beach otoparkıdır. Sağınızdaki Blue Bar'ı geçin ve meşe palamudu resimlerinin bulunduğu direklerle işaretlenmiş sahil yolunu takip edin.

Sahil yolunun pek çok kolu var, dilediğiniz rotayı seçebilirsiniz. Dışarı çıkarken solunuzda, dönerken sağınızda denizi görüş alanınızda tutun, işte bu kadar basit!

Sahil yolu, yaklaşık bir mil sonra aşağıya doğru inişte Chapel Porth koyuna ulaşır.

Otoparkın karşısına geçin ve yolun kısa bir süre sonra ilerisindeki sahil yoluna yeniden dahil olun. İç kısımlara doğru ilerleyin ve solunuzda Chapel Rock'a doğru ilerleyin. Sonrasında geçmeniz gereken eski bir maden göreceksiniz.

Bir sonraki dönüm noktası deniz feneridir. Bir süre daha yola devam edin. Bunlar güzellik noktasına ve rotamızın sonuna, St Agnes'deki Trevaunance Koyu'na iniyor. Buradan geri dönebilirsiniz.

Normalde gidiş-dönüş rotalarını pek sevmem ama sahil şeridinin güzelliği koştuğunuz her yönde o kadar farklı görünüyor ki, aynı yolu iki kez aynı geçiyormuşsun hissi yaşamıyorsunuz. Patika, birkaç kısa teknik inişle çoğunlukla koşulabilir.

 

 

ROTA UZUNLUĞU
VE TAMAMLANMASI İÇİN GEREKLİ SÜRE

Güzergah gidiş-dönüş yaklaşık 12 km'dir. Bu, sabit bir tempoda 75 ila 90 dakika, yavaş bir koşuda ise iki saat süreceği anlamına gelir.

ZORLUK SEVİYESİ

Az sayıda dik yokuş ve kısa teknik bölümler nedeniyle zorluk seviyesi orta düzeydedir.

YILIN EN İYİ ZAMANI

Bu rota, tatilcilerin daha az olduğu ve parkurların neredeyse boş olduğu ilkbahar veya sonbaharda en güzelidir. Ayrıca ekstra özel manzaraların keyfini çıkarmak için gün doğumu veya gün batımında koşmanızı da öneririm.

ROTA ÜZERİNDE GÖRÜLECEK ÖNEMLİ YERLER

Muhteşem sahil manzaralarının, çok sayıda kafenin keyfini çıkarın.

Chapel Rock, Chapel Porth'tan çıkarken geçeceğiniz dev bir kayalıktır ve fotoğraf çekmek için harika bir yerdir. Rotanın karakteristik yapısına katkıda bulunan birkaç eski maden de bulunmaktadır.

En önemlisi, koşu sonrasında yakıt ikmali için Porthtowan'da seçebileceğiniz çok sayıda kafe ve bar bulunmaktadır. Biraz soğuk su terapisinden hoşlananlar için Atlantik Okyanusu'ndan daha iyi bir dalış yeri olamaz!

Bu patika evime kısa bir mesafedeydi ve güzelliğinden asla sıkılmıyordum. Cornish sahil yolunda koşmak benim için her zaman özel olmuştur; burası sakinliği ve dinginliği bulabildiğim bir yer.

Bu klasik Gran Canaria parkurunun başlangıç noktası Bar la Candelilla'dır. Burası koşu öncesi bir ''cafe con leche'' veya macera sonrası ''cerveza'' içmek için mükemmel bir mekandır.

Rota, dik kayalık tırmanışları, çam ormanı tek parkurlarını ve vadi boyunca ve okyanusa doğru uzanan destansı manzaraları birleştiriyor. Döngünün şüphesiz öne çıkan kısmı, adanın her yerinden görülebilen, 65 metre yüksekliğindeki ikonik bir monolit olan Roque Nublo'dur.

 

 

ROTA UZUNLUĞU
VE TAMAMLANMASI İÇİN GEREKLİ SÜRE

Bölgede tabelalarla işaretlenmiş çok sayıda rota bulunmaktadır. Bu, dik volkanik kaya tırmanışları, çok sayıda teknik tek parkur ve dörtlü inişlerin olduğu zorlayıcı bir parkur.

Klasik Transgrancanaria yarış parkurunun bazı bölümlerini kapsıyor ve zorlu tırmanışları dengelemek için bazı kısımlarda eğlenceli inişlere sahip.

Orta düzey bir koşucu için 20 km'lik döngü yaklaşık üç saat 30 dakika sürecektir. Güçlü koşucular için iki saat 30 dakika gerçekçi bir süre, inanılmaz manzarayı hayranlıkla seyretmek için fazla durmadığınızı varsayarsak...

ZORLUK SEVİYESİ

Çeşitli patika koşulları, dik tırmanışlar ve inişler nedeniyle zorluğu orta ile ileri düzeydedir.

Roque Nublo'ya yaklaşmak isteyen daha az deneyimli koşucular için, GC-600 boyunca Degollada de La Goleta'ya park edin ve zirveye giden kayalık patikalarda koşun.

Yolun başında, enerji ikmali yapmanız için alkolsüz içecekler ve yerel olarak toplanmış meyveler satan küçük bir tezgah var.

YILIN EN İYİ ZAMANI

İspanya'nın Kanarya Adaları ilkbahar ve sonbaharda mükemmel bir koşu destinasyonudur. Gran Canaria bir istisna değildir.

Bu rota serin aylar için idealdir, ancak neredeyse 1900 m yüksekliğe ulaşacaksınız, bu nedenle yanınıza rüzgar veya su geçirmez bir mont ve sıcak tutan bir katman alın. Doğal koşulların başınıza ne getireceğinden asla tam olarak emin olamazsınız!

ROTA ÜZERİNDE GÖRÜLECEK ÖNEMLİ YERLER

Bu rota görülecek ve merak edilecek pek çok şey sunuyor.

Bar la Candelilla çevresindeki beyaz çiçekli badem bahçelerinden çam ormanlarına ve Mars benzeri çorak kırmızı kaya platolarına kadar bu patikayı izlemek tam bir keyif.

Manzaralar adanın her yerine yayılıyor. Açık bir günde batıda Tenerife adasını ve doğuda Fuerteventura'yı bile görebilirsiniz.

Bana göre Avrupa'da ilkbahar veya sonbaharda koşu tatili için bu kadar muhteşem parkurlar sunan çok az yer var.

Hava sıcak, yerel halk dost canlısı ve yemekler mükemmel. Çok çeşitli farklı parkur ve rotalarla birleştiğinde, patika koşusu cennetine olabildiğince yakınsınız.

Aynı zamanda ilk tek etaplı, çok günlük yarışımaya da ev sahipliği yaptığı için kalbimde çok değerli bir yere sahip. Bu, tüm adanın etrafında 265 km'lik kendi kendine yeten bir yarış olan Transgrancanaria 360'dı.